About



Dünyada Graffiti

Tarihçesi

Tarihsel olarak graffiti'nin oldukça eski bir geçmişe, mağara duvarlarına çizilen
şekiller nedenilye ilkçağ, 4. veya 5. yüzyıl dönemlerine dayandığı, Pompei'deki duvar yazılarının
graffiti sayıldığı söylenebilir. Eski Mısır döneminde insanların geçtikleri yerlerdeki duvar
ve kayalara bıraktıkları çeşitli şekil ve yazılardan oluşan mesajlar, graffitinin ilk adımları
sayılsa da, günümüzdeki anlamıyla graffitinin ana çıkış noktası 1940'lı II. Dünya Savaşı
günlerine denk gelmektedir. Almanya'yı Doğu ve Batı şeklinde ikiye bölen Berlin Duvarı'nın
her iki yanı protest kişilerce boyanarak, yazı ve sloganlarla bezendi. 1960'lı yıllarda ABD'de
politik grupların görüşlerini duyurmak için bu yöntemi tercih etmesi, gençlerden oluşan
sokak çetelerinin, kendi denetimleri altındaki alanları belirlemek için duvar yazılarını
kullanmasına yol açtı. Ardından bağımsız bireyler graffitiyi geliştirdi.
Sosyal içerikli iletiler dışında, bireysel seçimleri de yansıtmaya başlayan graffitiler
giderek renklendi. 1970'lere gelinirken, bu görsel uygulama, şehir duvarlarından
metro duvarlarına geçerken, New York'tan ABD'nin hemen hemen tümüne yayıldı.

Gelişimi

Dünyanın çeşitli ülkelerinde başta duvarlar olmak üzere uygun olan hemen hemen
 her zemin; graffitiler için uygun yer oluşturuyor, sprey boya, fırça gibi çeşitli araçlar
 devreye girerek, neredeyse beğeni yarışması haline dönüştürüldü.
Graffitinin genel olarak illegal (yasadışı) bir uygulama olması, bu konuda yasa eksiklikleri,
 tarihsel eserler, özel konutlar dahil, herhangi birçok yerin rastgele boyanarak
 graffiti zemini kabul edilip uygulama yapılması, graffitiye bakış açısının ağırlıklı
vandalizm olarak kabul edilmesinde rol oynamış, uygulayanlar hakkında yasal
 işlemler yapılmıştır. Özellikle hip-hop kültürünün yaygınlaşmasıyla
modern ve asıl şu anki graffiti ortaya çıkmıştır. Graffitinin bugüne
 gelmesine kadar geçen süreçte, bu konuda Hugo Martinez, Bozo Texino,
Taki 183 gibi isimlerin ünlenmesine yol açtı. Graffiti yapanların çok büyük bir çoğunluğu
 kimliklerini gizlemekte ve papo 184, junior 161, cay 161, stitch 171, barbara 62,
 TAKI 183 gibi takma isimler kullanmaktadırlar. Örnek olarak TAKI 183,
 1969 - 1974 yılları arasında Washington ve Manhattan'da metro istasyonlarında
büyük ün yapmıştır.
Graffiti, kendi gelişimsel sürecini rekabet ortamının da teşvikiyle hızlı yaşamıştır.
 Bu gelişim sonucunda "tag" adı verilen graffiti yazarları imzalarına semboller,
ilgi çekici resimler eklenmeye başlamış. Bazıları sayısal simgeler, bazıları logo vb. şekiller
 kullanmıştır. Zamanla kullanılan harflerin boyutları büyümüş, harflerin içi desenlerle
 süslenmeye başlanmış, herkes kendi yazım tarzını belirlemiş ve kendine has renkleri
kullanmış, hatta durum giderek kaligrafi sanatının bir yansımasına dönüşmüştür.
Graffiti uygulayıcıları, kendilerini sokak ressamı olarak tanımlarlarken, çoğu zaman işi
gerektiren maliyetleri kendi ceplerinden ya da sosyal çevrelerini oluşturan dernek,
 örgüt vb. topluluklardan karşılarlar. "Graffiti" adıyla müzik grupları, albümler vb.
 oluşumlar gerçekleşmiştir. İran gibi baskıcı yönetim altındaki ülkelerde bile
görülen sanat; genellikle barış yanlısı, savaş karşıtı bir eğilim çizmektedir
Günümüz graffitisi, hip hop kültürünün temel unsurlarından biri olmuş,
 kimliğini açıklamaktan çekinmeyen, bu konuda yasal dernekler, sinema filmleri
, bilgisayar oyunları, web siteleri, grafik bilgisayar programları vb. oluşturanların
 temsilciliğinde, çeşitli iniş çıkışlarla varlığını sürdürmektedir.
Tüm dünyada graffiti 1980 sonrası zirve yıllarını yaşamıştır. Bu süreçte ABD'nde
toplumsal sorun haline geldiği bir dönem yaşandığında, sprey boyalar, satıldığı
 yerlerde kilit altında tutulup, küçük yaştakilere satışı yapılmamıştır. 1980'li yıllaırn
 ikinci yarısının sonlarında düşüş eğilimi göstermişse de 1990'ların ortalarında
 yeniden yükselen bir grafik izler. 1980'li yıllarda Style Wars ve
 Wild Style adlı iki belgesel graffiti ve hip hop kültürünün geniş
 kitlelere yayılmasına olanak tanımıştır.

Türkiye'de graffiti

Almanya'daki Türklerin Almanlar tarafından dışlanması sonucu Türkler çeteleşmiş,
seslerini duyurmak için hiphop kültürüne yönelmişlerdir. Bununla birlikte
graffiti sanatıyla tanışmışlardır. Gurbetçilerin Türkiye'ye gidip gelmesi, kişilerin
arkadaş grubu gibi etkenlerden ötürü graffiti Türkiye'ye erişmiştir. Sprayin
Türkiye'de ilk olarak komünistler tarafından kullanılmasından ötürü graffiti
sanatçıları "komünist, anarşist" hatta ve hatta "satanist" diye nitelendirilmişlerdir
Günümüzdeyse yurdumuzun batı kesimlerinde bu tür olaylar azalmıştır.
İstanbul, Ankara, Bursa, Adana ve İzmir gibi metropol şehirlerin istinat
duvarlarında, köprü kolonlarında ve ara sokaklarında sıkça graffitiye rastlayabilirsiniz.

Fotoğraflar için tıklayınız; 
" TÜRKİYE'DE GRAFFİTİ " 

 " ALMANYA'DA GRAFFİTİ " 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder